Açık Kapı


Kapının sürgüsünü yavaşça açtım, komşuların rahatsız olma ihtimaline karşı korumacı bir tavır takındım. Sonra yavaşça  açtım kapıyı, ardına kadar. Sonra içeri geçtim, yani kendimi yaşlanmaya terk ettiğim evimin merkezine. Çok geçmedi daraldım yine, kalktım bir fincan kahve aldım kendime, elimde kahvem kapının önünden geçip salona doğru yürüdüm,kıçımı yeniden büyütmek adına koltuğa teslim ettim. Aklıma düştü birden o kocaman kestane gözlerin. Gözlerim doldu,boşluğa dalarken. Hemen televizyonu açtım, rastgele bir kanala çevirdim yaşlı gözlerimi, içeriğini çok da umursamadan. Oh ne güzel !!! Pek de severim maç izlemeyi. Yüzüm güldü birden ekrana dalmış giderken. Sonra bir baktım kestane gözlerin. Bu sefer ağladım, yalan yok. Zira ağlamaklı olmakla ağlamak arasındaki boşluktayım epey bir zamandır, şimdi ağladım ya, sevindim…



Duyduğum sanırım birisinin sesiydi,açık bıraktığım kapıya yöneldim,kimse yok ! Nedensizce binanın içine doğru ilerledim, ilerledim ama nafile, gözümün önünü göremiyorum. Her yer karanlık, sanırım sensörlü lambalar  benim varlığımdan habersiz. Kendi kendime gülümsediğimi bile göremeden gülümsedim, sonra gözlerim doldu, hüzünlendim. Arkadaş bir insanın mizah anlayışı bile hüzünlü olur mu ? Olur, bizzat kendimde gördüm. El yordamıyla bulduğum  kapımı yavaşça itekleyerek içeri girdim, sonra kapıyı tekrar ardına kadar açık bıraktım. Bu akşam bana huzur veren de buydu,  kapımı açık bırakmak…



Açık kalması güzel oluyor kapıların. Yani en azından bu gece böyle düşünüyorum.Bence herkes denemeli bunu, en azından benim gibi yalnız olan herkes. Düşünsenize içerde sessizce oturuyorsunuz, kapıdan kimin geleceğini bilmeden.Aslında nedenlerin merkezi burası bana sorarsanız, kimin geleceği gerçekten önemli değil, gelip gelmediği daha önemli.Mesela belki bir komşunuz gece bir yerlerden dönerken, evhamlı bir ruh haliyle , kendi dairesine ilerlerken,birden açık olan kapınızı  fark edebilir. Belki biraz şansınız varsa cesaretini toplayıp içeriye doğru ürkekçe de olsa seslenebilir. Yani birde korkusuzca içeriye dalıp bu tanımadığı insanı merak etse, demeyin keyfime. Öyle aptal gibi bakmayın suratıma, neden anlamak istemiyorsunuz ? Sevmiyorum işte yalnız kalmayı. Boş verin onu bunu da, ya hırsız gelirse !

Yani amacı niyeti belli, nasıl yaparım da içeri girerim derken bir de bakıyor, kapı ardına kadar açık. Gözleri bayram havasında salona dalıyor birden, ve ne görsün karşısında,  sırıtarak kendisine gülümseyen ben …   Sakin bir ifadeyle sesleniyorum ;  ‘hoş geldin, ama kusuruma bakma burada sana yarayacak bir şey yok, ama istersen sohbet edelim, buyur otur, çay da var hem ‘ …



Ne var arkadaş , öyle şaşkın şaşkın bakıyorsunuz suratıma. Hiç mi yalnız insan görmediniz, hem siz hiç mi yalnızlıktan korkmadınız. Ben yalnızlıktan korkmayı bırakalı çok oldu , artık bu günlerde yalnızlıktan ölüyorum ben…



Kapım açık bu gece, kararlıyım…



Ya yalnızlık beni öldürecek, ya da ben yalnızlığı…





donkisotttt

Yorumlar