Bakmak gözlerin algıladığı her rengi bütünüyle kalbe yansıtması, beynin algılaya bildiği kadarı ise gözümüzün süzdüğü renklerin tamamını biçimlendiren, nesneye dönüştüren ve bazende hayal dünyamızda rüyalarımızda bizleri farklı yerlere götüren hayal dünyamızın pencereleri.
Baktığım yer gördüğüm insanlar ya da hayal ettiğim dünya gercekmı?Bence kocaman bir yalan makinesi peki yasam sonsuzumdur. Ölüm ise sondan çok bir başlangıçmıdır. Evren ne kadar büyük ? Bir ölçüsü varmı ? Bilemem. Kader denen muammada gezinen her insan gibi nedeni sebebini ölçüsünü bilmedigim bir yığın soru karmaşası içinde kendimi ve herşeyi sorguluyorum.Varoluş hikayemi sık sık gözden gecirip aslında kim oldugumu bulmaya çalısıyorum .
Aslında gerçekte kimiz ? Bedenimiz dış görüntümüz ise ruhsal açıdan hangi biçimdeyiz? Neye benziyoruz şeffaf ve saydam mı? yoksa sadece bir ışık süzmesi mi? Aydınlık mı yoksa karanlık mı .Belki de içimizde ki kötülükler karanlık olduğundan ruhumuzun rengi sıyahtır. İyinin iyisi diyebileceğimiz insanların içinde bile bazen kötülük gözükebilir. O zaman iyilik nedir?. Kötülüğün kardeşimi bir bedende ikisıde mevcutsa o beden iyimimdir yoksa kötü mü?
Karmaşık bir yapıdayız varoluşumuz ve var olduğumuz evren karmaşamıza gizem katarken bizleri düşünen soran ama cevap bulamayan varlıklar haline getiriyor bizler aslında kimleriz. Bir oyunun parçası mı? Satranç tahtasındaki piyon mu? rollerımiz onceden yazılmıs hayatımıza devam ederken seçim yapma hakkına sahip tek varlıklarız heralde,tabi yaptığımız seçimler aslında bızlere önceden çizilen yollar değilse...
Yorumlar
Yorum Gönder