Kuru kalabalıklarda insan yığının içinde aslında ben öyle yanlız öyle çaresiz öyle eli kolu bağlıyım ki kurtulmaya çalışıyorum,iplerimden elim kolum ayaklarım çelik tellerle sarılı ne kadar çabalasamda olmuyor. Derisi yüzülmüş bir insan kadar acı çekiyorum. O an oturduğum sandalyenin üstüne kan damlıyor bir ağırlık çörekleniyor.
Kalbimde kalan son gülüşümün üstüne boğulurken nefes almak istiyorum.Dünyaya yeniden gelmek ve sonra kabulleniyorum en eğreti acılarımın çocuklarını bağrıma basıyorum.Benim olan yanlızlığımın sularında yıkanirken sessiz sesziz ağlıyorum.Kimseler duymasın görmesin beni unutun adımı unutun bana ait ne varsa hepsini silin ben kırık dökük harabelerimde kendimi gizlediğim yerde sonzuza kadar kaybolacağım...
Yorumlar
Yorum Gönder