Bir sabah uyandım ama zar zor üstümdeki ağırlık beni yattığım yatağa adeta bağlıyordu,sanki gözlerim tavana bakıyor göğsümün üstünde biri oturuyordu .Önce kalkmaya yeltendim iki elimle sırt üstü yattığım yataktan kendimi kaldırmaya çalıştım ama olmadı,ne kadar çabalasamda kalkamadım.
Mücadele etmeyi bırakmıştım,yorulmuştum derin bir nefes aldım ve kendimi bıraktım.Gözlerim yarı kapalı tavana bakıyor yıllardır odamın ortasında sallanan o eski avizeye ilk defa bu kadar dikkatli bakıyordum.Tozlanmıştı eskisi kadar parlak değildi bende artık genç değildim hatta çocuk bile olamadım.Unutmaya çalıştığım geçmiş gölge gibi gelmiş tam göğsümün üstüne oturmuştu.Ben kaçtıkça beni kovalamış arda arda nice acılar yaşatmıştı,geçen onca senede hatıralarım yaşadığım o derin tarifi olmayan acılardan korktuğum herşeyden bir an kurtuldum kendimi hafiflemiş hissediyordum.
Son bir kez yeltendim kalkmaya o kadar hafiftim ki zorlanmadım kendimi yataktan kaldırmıştım,yaşlılığımdan ve ağırlığımdan eser yoktu.Hafifti vücudum hava kadar hafif kalktım ve yağmuru yedikçe çürüyen ahşap pencerimin tozlu ve kirli camından dışarı baktım.Ne karanlık vardı ne de acı sadece ben arkamda bıraktığım hayatıma yıllarıma ve yatağıma son bir kez baktım.Gördüğüm yatağımda yatan o kadın gözleri kapalı sanki bana elveda diyordu.Anladım ki bu son yolculuğumuzdu,geride kalan bedenim yıllarca bana eziyet etmiş ve şimdi beni özgür bırakmıştı.bu benim için son vedaydı,ve kölesi olduğum o bedene son bakışımdı.
Yorumlar
Yorum Gönder