Hoş Geldin
Size onu ilk kez anlatıyorum
Onu sorar gibiymişim varken kaybetmiş gibi
Yüreğim çöl toprağıymış, bereketine kavuşunca yeşerdi
Yüzünü yüzümden ayırmadığı her an yeşillikler yetişir sahramda
Sabahları öten kuşlar, horozlar başkalarını mutlu eden her şey
Bana cenaze marşıymış o gündüzlere benimle göz kırparken anladım
Hiçbir sabah aynı değil, mutluluk damlıyor mutsuzluğuma
Geceler matem pusuluğuna saklanmıyor, an’larım aydın O’nunla
Herkes neden uyuyor geceleri sadece ben mi aşığım bir faniye
Farkında değiller mi ölümsüzlük iksirini buldum
Ona giden yollar sevgime şahit olup nesilden nesile fısıldar
Duymuyor mu kimse kuşlar gökyüzünde çığlıklarla bizi anlatıyor
Şairler fark etmediler mi hala yazılmamış şiir kalmadığından
Ölümsüz bir ses değil mi sevdiğimin dilinin döndüğü cümleler
Neden hala beste yapmaya çalışır bu müzisyenler
Yıllardır neden çıkmadın be kadın karşıma
Yıllardır gündüzleri güneşin sıcaklığıyla
Geceleri ay ve yıldızlarla hazırdık oysa senin huzuruna
Meğer ne hasretmişim huzuruna, mutluluğuna, neşeli gözlerine
Sen geldin gözlerin gözlerime ilişti kırpmıyorum gözlerimi
Hayatımdaki varlığın cennet penceresinden dünyayı izler gibi
Hoş geldin...
Yazan: Musa Ersin Gezer
Yorumlar
Yorum Gönder