"Bir müsellesin mesaha-i sathiyesi kaidesi ile irtifaının hasıl-ı darbının nısfına müsavidir". Osmanlıca bilmiyorsanız muhtemelen hiçbir şey anlamayacağınız bu cümlenin Türkçesi şu; "bir üçgenin alanı, tabanı ile yüksekliğinin çarpımının yarısına eşittir".
Bugün anlama zorluğu çektiğimiz ilk cümlenin Türkçesi ne kadar da kolay anlaşılıyor değil mi? Cumhuriyetin ilk yıllarında üçgen, alan,