Kitap Yorumu: Usta Serisi 1: Zehir Ustası - Maria V. Snyder


Merhabaaa

Şimdi size cidden okunmaya değer bir kitap daha söyleyeceğim. Konuya löp diye giriyorum ama pek zamanım yok. Neyse. Dün okula gidene kadar elimden bırakamadığım ve kurgusuna cidden hayran kaldığım Zehir Ustası'nı size takdim ediyorum. Hatta Dex'in hakkettiği değeri göremeyen serilerinden biri diyebilirim. Cam Şato gibi Zehir Ustası da pek ortalarda dolanan bir seri değil. Ve kurgu bakımından benzerler ama ikisinin de tadı bambaşka. Hatta Zehir Ustası bir tık önde diyebilirim. Ay bana böyle serilerle gelin. Hem de tamamlanmış! Dex'i yeni kitap için sıkıştırmak zorunda kalmayacağım. Hıh.

Zehir Ustası çok başkaymış arkadaşlar. Hemen kapın bir tane. Olaylar eski zamanda geçiyor. Yine Krallık var, şato üyeleri, düşmanlar, gizli saklı bilgiler, mahkumlar, olaylar olaylar yani. En bi sevdiğim kurgu biçimi. O yüzden kitabı yalayıp yuttum.

Yelena adında baş bir kız karakterimiz var. Şimdi biraz karşılaştırma olacak ama Cam Şato'daki Celaena'ya göre kızımız biraz sönük. Kendi halinde gibi ama tabii sonlara doğru kendini baya aşıyor. Aslında sönük de değil. Çok kötü şeyler yaşamış. O yüzden etrafına duvar örmüş. Celaena gibi duvarları delip, geçmiyor yani. Ama Valek adındaki baş erkek karakterimiz cidden on numara. Bu kadar zeki, cin göz, her şeyin farkında olup çaktırmayan ve her şeye hazırlıklı olan bir karakter de görmedim. Adam cidden zeki. Ve ünvanı almış başını gidiyor zaten. Ama bunlar kim ? Yelena, bir suçludur. Cinayet işlemiştir ve idam edilmek üzere beklemektedir. Ama daha sonra Ixia komutanı Ambrose için bir çeşnici aranmaya başladığında (komutanın yemeklerini tadıp, zehir olup olmadığını kontrol edecek) komutanın sağ kolu gibi bir şey olan Valek, Yelena'yı seçer. Onu zehirler konusunda eğitir ve kaçmaması için Kelebek Tozu adında bir zehir vererek her gün kendisine panzehir için gelmesini sağlar. Böylece Yelena, her an ölüme karşı savaşarak yine hayatta kalır. Ama inanın bana her fırsatta kızı öldürmek için düşmanlar olacak. Öyle böyle değil.

"...Tam o ara horlaman odanın ortasına kadar geliyordu."
"Sen de toplantıda öyle kasılmıştın ki bir an vücuduna ölü katılığı oturdu sandım." Valek neşeli bir kahkaha attı.

Kitapta aksiyon, heyecan hiç yerinde durmuyor. Oradan buradan birileri fırlayıp, dövüş başlatıyor. Çok olaylar oldu ama hepsi de birbirleriyle bağlantılı. Valek'le Yelena'nın ilişkileri komedi. Aralarındaki diyaloglar beni benden aldı zaten. Bu kadar uyumlu bir çift olamaz herhalde. :D Çok güzeldi ya. Saray ya da işte şato ortamı olunca her şey hem renkli hem karanlık oluyor. Gizli saklı işler, dost bildiğiniz kişilerin düşman olması falan... Yelena baya çekiyor. Gelen geçen kıza bir iz bırakıyor zaten.

Bir de ortalara doğru Yelena kendine kankalar yapıyor. Bunu söylemezsem olmazdı. :D Çok komik iki karakter var. Ari ve Janco. Bu kadar mı komik sohbetleri olur ya. Okurken gülmekten karın kası yaptım. Umarım diğer kitaplarda da varlardır. :D

"... bir de kimlerden harika dövüşçüler çıkardı, biliyor musun? -Janco
"Kimlerden?" -Yelena
"Dansçılardan. Uygun eğitimle festivaldeki ateş dansçıları herkesle kapışabilir. Elinde yanan bir asa tutan bir dansçıyla hiçbir silahla kavgaya tutuşamazdım."
Ari ona "Bir kova su hariç," diye karşı çıktı.

Ben bu fantastik dünyaya bayıldım valla. Serinin ikinci ve üçüncü kitapları ev arkadaşımda olduğu için ondan hemen okuyacağım. Zaten hepimiz seriye başladık evde. :D Valek aşkına. :P 

Bunların dışında... Bahsetmediğim baya şey var çünkü spoiler. İkinci kitabı yorumlarken başta bir özet geçerim zaten ama kesinlikle okuyun. Özellikle eski zamanlardaki fantastik kurguları seviyorsanız bu seri sizlik. Araya gerçek hayat konulu bir kitap attıktan sonra Valek yoluna devam edeceğim. :D

Kocaman sevgiler, öpücükler: Jane

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski

İletişim