Matmazel sağlam bir iç çekiş sonrasında teras katına çıktı. Sürekli derinlere dalıyor ve acaba buradan atlasa ne kadar canı yanar diye düşünüyordu. Kafasını meşgul eden bir konu vardı. "Sevgi"
Sevilmek nasıl bir eylemdi? Gerçekten birilerinin sevme eylemini başarı ile yerine geçirebileceğine inanmıyordu. Hele birde "Aşk" denilse bir gülme geliyordu...
Matmazelin bu kadar net konuşmasına rağmen uykusuz kalması ne acı. Gece çökünce aklına birilerinin gelmesi. Delip geçen acılar ile kavrulması. Nefessiz kalması ne kötü.
Zamana hesap vermek gerekiyordu. Koşup kaçan ve mesafeyi dağ yapan bu zaman hep kıymetliydi. Ondan habersiz düşünmek bile yasak. Matmazel artık soğuyordu herşeyden, herkesten...
Ne ileri, ne geri gidiyordu, olduğu yerde duruyordu 'belirsizlik'... Zaten ne zaman bir gitmek gelse aklını çarşamba pazarına çeviriyordu yüreği buruk kadının. Ölüm geliyordu aklına, oturup bir bankta soluklanıyor, umutsuz düşüncelerden arınmaya çalışıyordu...
Yıllar sonra gülüp geçeceği, yalan dolu anılar biriktiriyordu. İlla ki unutacaktı acı dolu şeyleri. Matmazel yatağına uzandı, yanına hayaline dahi aşık olduğunu sandığı adamı davet etti. Uyudular imkansızlıklara...
Umudunu Kaybetme, bir umut biriktir masmavi olsun. Sevgilerimle 💙