Tabi Adnan hoca ne bilsin kız istemeyi. Zaten kimi kimsesi yok, muhtarı kaptığı gibi getirmişti Davud Efe'nin evine. Efe lakabıydı onun, tek başına 10 kişinin hakkından gelirmiş gençken, o zamanlardan beri Efe demişler.
İlkyaz Adnan hocayı görünce çok şaşırdı. Dedesi İlkyaz'dan çay yapmasını isterdi. Adnan hoca atladı lafa "aslında kahve yapılıyor diye biliyorum" Muhtar bir iki öksürme hareketi ile susmasını söyledi. Dedesi gülümseyerek "pak evlat piz kizduğumuzda, mutlu olinca, bir muhabbete kaşuk atacakken çay içeriz" Adnan gülümsedi ve anladığını ifade ederek salladı başını.
Çaylar içildi. İlkyaz kaçamak bakışlar atıyordu Adnan hocaya. Neden geldiklerini anlamaya çalışıyordu. Muhtar lafa girdi. "Davud Efe sebebi ziyaretimize gelecek olursak, Ilkyaz kızımızı Allah'ın emri ile Adnan oğluma isterum, ne dersun?" İlkyaz bir an çaydan büyük bir yudum aldı ve "Allah'um yandum". Ilkyaz dudağını ısırdı ve muhtara git işaretleri yaptı.
Davud Efe bir noktaya bakakalmış, hiç konuşmadan öylece duruyordu, bir anda kalktı ve eline tırpanı alıp bağırmaya başladı "ula ırz düşmanlari, ula hainler, gapçık ağizlu muhtar, gelin ha buraya da yarayim sizi ikiye" İskenderli meydanında kovaladı onları Davud Efe. "Ula siz benum küçücük fidanumi nasil istersiz, ula boyun devrulsun hoca" Ara ara duruyor ve dinleniyordu yaşlı adam. O durunca Adnan hoca da duruyor, tekrar koşana kadar onu bekliyordu.
O günden sonra okula dedesi getiriyor, akşam da tekrar alıyordu. Ama okula girmiyordu. Adnan hoca şiirler okuyor, İlkyaz ise derste sürekli ona bakarak gülüyordu. Ders arasında İlkyaz'ı durdurup "neden deden bu kadar sinirlendi, hani sevenler kavuşurdu Karadenizde" Ilkyaz gülümsedi ve "bak kendin söylüyorsun hoca, sevenler diyorsun, daha geleli 1 ay olmamış, ne ara sevdin, karşındaki de aynı duyguları hissetmeden nasıl istemeye geldin"
Adnan hoca İlkyaz'a biraz yaklaştı "beni seviyorsun" dedi. Kız utancından ne yapacağını bilemedi ve tokatı patlatıp, koşarak uzaklaştı yanından. Genç öğretmen gülümsedi tokata cevaben. "Beni seviyorsun çocuk"
Aylar geçti İlkyaz ile muhabbeti ilerletmişti genç adam. Dedesi de artık okula bırakmıyor ama Adnan'ı nerde görse sinirleniyordu. Sürekli şiirler okuyor, Türk Edebiyatı şairlerini anlatıyordu genç kıza. Sevdiklerini söylemekten de hiç çekinmiyordu. Uzunca bir tepeye çıkıp, bir ağacın gölgesinde oturuyor Cemal Süreya'dan dizeler okuyordu genç kıza.
Bir sabah dedesi ile kavga etti İlkyaz. Babasının kötü bir adam ve işe yaramaz biri olduğunu söyleyip durdu kıza Davud Efe. İlkyaz da bağırarak çıkıp gitti evden. Akşam geri dönmemişti. Biricik torunu, kızı kayıptı, içi içini yiyordu Davud Efe'nin. En sonunda Adnan hocanın kapısı çaldı. Ama orada da yoktu İlkyaz, Adnan hocanın olanlardan haberi dahi yoktu...
Devamı olacak zaar...
Bölüm 1 için tıklayın
Bölüm 2 için tıklayın
Bölüm 3 için tıklayın
Bölüm 4 için tıklayın
Bölüm 5 için tıklayın
Bölüm 6 için tıklayın