Yani şimdi ölmeliyim öyle mi? Daha 7 yaşındayım. Çocukluğum ne olacak? Peki ya Fatıma kardeşim o ne yapacak bensiz. Olmaz biraz daha kalayım kirli dünyanızda. Biraz daha soluyayım uğruna savaştığınız bu havanızı. Kendim için değil, izin verin kardeşim için yapayım bunu.
Neden bu hırsınız, bu öfkeniz kime? Yâ Rabb benim kardeşim nerde? Yaşıyor mu? Bari izin verin benden sonra nereye gitmesi gerektiğini söyleyeyim. O çok küçük, dahaca 5 yaşında okuma bilmez, gerçi bende bilmiyorum okula gitmedim hiç, köyün içinde bir tane var biliyorum ama saklanmak için kullanıyor bizim köylüler.
Karnım çok acıyor, kollarım da biraz kanıyor, etrafta epeyce kan var. İnsanlar koşuşturuyor, bu arada kardeşimi gören oldu mu? Yakınlarda bir yerdedir, korkar o gidemez fazla öteye zaten genelde parmağımı da bırakmaz...
Bezden bir bebeğim var. Ona hiç isim vermedim. Daha hiç oynayamadım. 6 yaşıma girer girmez büyüdün dediler, elime kitap kalem yerine, kardeşimi verdiler. Ölüm gelse bile bırakmam sanıyordum, zaten düşmeden önce elini tutuyordum. Nerede benim kardeşim? Nerede oyuncaklarım, bilyelerim nerede? Nerede bu insanlık, nerede 7 yaşım? Ölüyorum uyanın nerede çocukluğum?