Düşünüyorum da bu evrene ait olamam. Ne fazla iyimser ne de tamamen kötümserim, ortam yok benim. Ne tamamen evren yuvarlak diyebiliyorum, ne de dümdüz evreni kanıtlama çabası içine giriyorum, Hem yazıyorum diye geçiniyorum, hemde kalemlerimi kırıyorum. Hem çok iyi severim diyor, ardından korkuyorum. Ben kimim?
Ben bu evrende doğmadım. Akşamları kapım açık yatıyorum. Işıkları kapatıyorum ama karanlıktan korkuyorum. Bazen bazı şeyleri acele ile halletmeye çalışıp mahvediyorum. Küfür etmek istiyorum ama üzerime oturmuş 'tatlı kız' deyimini de bozmak istemiyorum. Soğuktan hiç hoşlanmıyorum ama saatlerce kar topu oynuyorum.
Seviyorum ama karşılığı olduğuna artık inanmıyorum. Mesajlar yazıyorum ama asla göndermiyorum. Beyazı sevdiğimi söylüyorum ama gece karanlığında mutlu oluyorum.Saçlarımı çok seviyorum ama bir acı anında ilk ondan kurtuluyorum. Kısa ve pratik yolları üretenlere hayranlık duyuyorum ama uzun olan yokuşu tercih ediyorum. Popüler bir yazar olmak istiyorum ama kimsenin okumadığı yine de düzenli yazı yazdığım iki blogum daha var.
Aşka inanmıyorum ama yine de bekliyorum. Herkesin yalan söylediğini düşünüyorum ama herkese sonsuz bir güvenim var.Hayal kurmaktan nefret ediyorum ama her gece hayal kuruyorum. Uykuyu çok seviyorum ama günde 3 saat uyuyorum. Artık aldığım kitaplara yetişemiyorum ama yine de her ay kitap alıyorum.Nefes aldığımı sanıyorum ama geceleri ağlamaktan boğuluyorum.
Her gece ağlamak ve rahatlamak istiyorum ama güldüğüm geceler de var. Unutmak için yeni insanlar tanımak istiyorum ama yokluğuna dahi ihanet etmek istemiyorum. Sevgimin zerresini hakketmiyor der demez ona sıkıca sarılmak geliyor içimden. Anlatamıyorum biliyorum ama halen yazıyorum.
Kısaca ben farklıyım. Bu evrende doğmadım. Belki de ben daha doğmadım. Şimdi sevgili okur, senden bir ricam var. müziği aç ve gözlerini kapat. Oda kapından içeri mavi bir kelebeğin girmesine izin ver. Göz kapağına konduğunu hisset ve kanat çırpışı ile oluşan rüzgarın ritmine ayak uydur. Ve unutma bu evrende doğmadık. Onu Seviyorum...