Çocukluğumdan Bir Bekleyiş...


       Bir bekleyiş içindeyim. İyi günler konulu beklemeler. İçinde birçok duyguyu barındıran bir bekleyiş. Kimi bekliyorum peki? Ya da dur soruyu afilli sorayım. Beklediğim şey birisi mi? Yoksa boş bir nesne mi?  Hatta dur biraz daha abartayım, bir duyguyu mu bekliyorum acaba?

       Ben daha küçük bir kızken. Yol kenarına gelir, yoldan geçen otobüsleri seyrederdim. Genelde beyaz renkte otobüsler gelip geçerdi. Bir tanesi vardı kıpkırmızı. Çok nadir geçerdi. Belli bir günü yoktu ama o geçince hep mutlu olurdum. Sanki hayalimde, kendim için çizdiğim o evrene beni götürecek olan oymuş gibi...

       Büyüdüm... Sonra bir aksam üzeri babamın söyledikleriyle sarsıldım. Onun da basit bir otobüs olduğunu, sadece daha merkezi bir yerde bıraktığını ve daha pahalı bir araç olduğunu söyledi. Oldukça da konforlu. Ne kadar üzüldüğümü hayal dahi edemezsiniz.

       Hayallerime ulaşmanın ne kadar zor ve pahalı olduğunu anladım. Beni oraya taşıyacak olan otobüsün de diğerlerinden bir farkı olmadığını. Maviye boyadığım tüm hayallerim, daha gerçeği görür görmez griye döndü. Vazgeçtim bende. Hayallerimden ve hayal kurmaktan vazgeçtim...

       Sonra babam bir öğle vakti elimden tutup benim yol kenarına getirdi. Bir sürü beyaz otobüs geçiyor. Babam elimi öyle bir sıkı tutuyor ki. Seç dediğini hatırlıyorum. Ama neyi seçeyim? Ne seçmeliyim? Bundan bi'haber bakınıyorum etrafa. Seni hayallerine götürecek olan o otobüsten ne farkı var kızım diyor yüzüme bakarak...

       "Yol uzar belki biraz, belki biraz da yürüme mesafesi kalır. Konforlu değil haklısın. Ama seni oraya ulaştıracak bunu biliyorsun. Bir şey seni üzdü diye neden hayallerinden vazgeçesin ki. Sen de oraya varmak için kullandığın aracı değiştir"

       Ne yapayım bir hayale ulaşmak için desteğimi kaybettim diye hayalimden vazgeçemem artık. Kendime yeni bir destek bulurum.  Belki de kendime destek olurum. Ama bazen yoruluyor insan...

       İnanın yoruldum artık. Gelmeyeceğini bildiğim halde o gemiyi beklemekten, birbirini zerre sevmeyen ama büyük aşık ilan edilen klişe isimlerden, zorlukları göğüslemeyeceğini bildiğim halde inançla beklemekten. Tek bir gülümsemesine ihtiyaç duyduklarımın bana sırt çevirmesinden çok yoruldum.

       İttihar süsü verilmiş olan fakat aylar evvel kendi ellerimle öldürdüğüm hayatıma geri dönüyorum. Bir hayale sarıldım ve sadece yaşıyorum...

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski

İletişim