Ayaklı Gazete Geri Döndü!


Merhabalar!!!

Artık Türkiye sınırları içerisindeyim ve son derece mutluyum. Anlatacak milyon konum var ve hepsi için sabırsızlanıyorum. Dedikodular, kitap-dizi-film haberleri ve Erasmus maceralarımla deneyimlerim... Ama ilk önce bir dönüş yazısı yazmak istedim.

Yaklaşık 4.5 aydır blog yaşamından uzaktayım. Ama benliğimden bir şey kaybetmedim. Başka bir ülkede yaşamış olsam bile günlük düzenime devam ettim. İstisnalar dışında... Ama pişman değilim. Hayatımın hiç unutulmayacak ve belki de bir daha hiç böyle bir deneyim yaşamayacağım aylarını geçirdim Varşova'da. Şimdi ise tamamen yoğun bir döneme girdim. Alışma süreci elbet olacak ama yine de hemen blog'a dönmek istedim. Çünkü gerçek, sorumluluk dolu ve boğucu yaşamımdan kaçtığım yerlerden birisi de burası. Yaşasın yeniden Jane'e dönmek. 😍



Gelelim ben neler okudum neler izledim. İlk bunlardan bahsetmek istedim çünkü inanılmaz verimli geçirdim günlerimi. Erasmus'a giden ve yarım kalan dizilerini tamamlayan bir adet Jane hayal edin... Neyse ki bunların yanı sıra hayallerimi de gerçekleştirdim. Gözleri kalp kalp gezen bir adet de Jane hayal edin...

Efenim, yarım kalan dizi listemi ve minik yorumlarımı sıralıyorum, dilediğiniz gibi okuyun:

➤ Supernatural: 11.sezonunu izledim. Bu dizinin bendeki yeri ayrıdır ama sezonlar ilerledikçe sıkılmaya başladım. Hiçbir zaman dizilerimi yarım bırakmadığım için izlemeye devam ediyorum. Genelinde sıkılarak izliyorum ama Dean&Sam yine de efsanedir benim için. 12.sezonun yeni bölümlerine de yetiştim. Artık sezonu bitirmelerini beklemiyorum. Yeni bölüm geldikçe izliyorum. Daha akıcı oluyor en azından.

Once Upon A Time: 5.sezonunu bitirdim. Bu dizinin ilk iki sezonu benim en vazgeçilmezlerimdendir. Ama her dizide olduğu gibi sezonlar ilerledikçe bozdu bence. Yine de bazen kurgusunu çok seviyorum. Çok değişik bir işleyişi var. 6.sezona da geçiş yaptım ve yeni bölümleri bekliyorum.

Arrow: 4.sezonda kalmıştım ve bitirdim. Bence gayet akıcıydı. Ki zaten Arrow'u seviyorum. Ama 5.sezona geçip de yeni bölüm beklerken ve gelince izledikten sonra sıkıldığımı fark ettim. Yeni sezon oturmamış gibi mi yoksa bana mı öyle geldi bilemedim bak şimdi. o.O Ölen karakterlerin yeniden gelmesine, Felicity'nin ve Oliver'ın aptallıklarından bıktım. Dizide aksiyondan çok artık aşk dramı var...

The Flash: Ah Flash... 2.sezonu baya akıcı izledim. Seviyorum bu diziyi. Hem komik hem ilginç hem de efektler olarak başarılı. Ama Iris'den nefret ediyorum. Az ötede yaşa mümkünse, modundayım. Ve 3.sezonda Kid Flash olayından tiksindim. Böyle izlerken elimi ekrana daldırıp, 'sözde Flash'dan daha hızlı olan' Kid Flash'ı boğazlamak istiyorum!


The Walking Dead: Aslında sezon tamamlama olayı yoktu bunda çünkü her yeni bölümü anında izliyorum. Fakat 7.sezon bölümleri internette mevcut değil. 4.bölüme kadar izleyebildim sonra bulamadım. TV'den takip etmeye çalışacağım. :(

Fear The Walking Dead: 2.sezonu yazın tamamlamıştım ve cidden daha da ısındım. Ben bu kurguyu deli gibi seviyorum. Her türlü izlerim, izlettiririm.

Mr. Robot: Bu dizi her defasında beynimi yakıyor ama inatla izliyorum. Çünkü cidden etkileyici. Yani izlerken sabırlı olmanız gerek. 2.sezonun başlarında cidden izlerken uyuma modunda oluyordum. Ama sonlara doğru öyle bir hal aldı ki yeni sezonu şuan dört gözle bekliyorum. En sağlam kurguya sahip dizilerden biri. Eğer ilginç bir şeyler arıyorsanız izleyin derim.

The Vampire Diaries: Duydum ki canım dizim bitiyormuş. Canım dediğime bakmayın. Sezonlar ilerledikçe süper boka saran bir dizi. Ama izlettiriyor mu izlettiriyor. Yani ben izlemeyi seviyorum hala. Lise 2'de başlamıştım ve hala devam ediyorum. 10 Mart'ta final veriyormuş. Hemen 7.sezonu bitirdim ve 8.sezona geçerek yeni bölümlere yetiştim. Nasıl bitirecekler diye heyecanla bekliyorum...

The Originals: Bir ekibi nasıl batırabiliriz diye çok düşünmüşler sanırım. Bu ekip TVD zamanlarında süperdi. Hastasıydık. Klaus ve ailesinin aksanına tapıyorduk. Ama kendi dizileri çıkınca süper sıktı. Konu hep aile ve dram. Yani özellikle 3.sezonu işkence çekerek bitirdim. Ki cidden yarım bırakmayı bile düşündüm ama sonra duydum ki 4.sezon finalmiş ve az bölüm yayımlanacakmış. Eh, nasılsa bitecek yarım kalmasın dedim. Yoksa cıks, çekilmez.

Sherlock: Saçma sapan diziler devam ederken güzelim dizilerin bitmesine ne demeli! Sherlock. Kalbimi fetheden kurgu... Hem filmleri hem dizileri hem de kitapları beni benden alıyor. Hatta kendimi Mrs. Holmes olarak görmeye bile başladım... 4.sezon öyle etkileyici müthişti ki... Bayıldım! Her bölüm film tadındaydı. Ve diziye devam edilecek falan diyorlar. Değil 2-3 yıl, 10 yıl sonra çıkacaksa bile razıyım beklemeye. Yeter ki Benedict devam etsin. Amin.

Teen Wolf: Ah benim gençlik dizim de bitiyor. Nerelere gideyim ben? 6.sezon başlar başlamaz ben de başladım. Sezonun bitmesini bekleyemedim. Geçen haftalarda 6A bitti. 10 bölümcüktü. Yer yer sıktı ama heyecanlıydı. Mantık hataları vardı ama olsundu. 6B sanırım haziranda yayımlanacak. Bekliyoruz efenim.

➹ Bunlarında dışında deli gibi Game of Thrones'un 7.sezonunu ve Daredevil'ın 3.sezonunu bekliyorm. İnanılmaz heyecanlıyım. American Horror Story'nin 6.sezonunu henüz izlemedim ama internetim güzel oldukça izleyeceğim. Ve inanılmaz baskılar üzerine Friends'e başladım. Varşova'da 1.sezonu bitirdim. Burada devam edeceğim inşallah.

Yani böyle işte gençler. İngilizcemi nasıl geliştirdiğimi soruyorsunuz ya, böyle deli gibi dizi izleyerek. Henüz İngilizce alt yazılı ya da alt yazısız izlemeye cesaretim yok ama dizileri izlerken bilinçli izliyorum. Direk Türkçe alt yazıya odaklanmıyorum. Konuşmalarına kulak verip, pekiştirme yapıyorum. Gerektiğinde birkaç kez geri sarıp tekrar dinliyorum. Not alın, tekrarlayın. Nasıl istiyorsanız yapın. Bir dili öğrenmenin en eğlenceli kısmı bu bence. İzleyerek, dinleyerek ve okuyarak. Elinizdeki fırsatları değerlendirin efenim. 👀

Kocaman sevgiler, öpücükler: Jane

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski

İletişim