İnsanlardan Beklentim; Evvela Samimiyet



       Tam 11 gün oldu bu yazıya başlayalı. Ve dün gece yine sildim yazdıklarımı.Yazı başlığını değiştirmek istemedim. En iyisi kendimi  biraz anlatmak dedim ve yazıyorum...

       Hayatın bana getirdiği mutluluk, nedendir bilinmez çok kısa sürüyor. Bazen 1 bilemedin 2 saat falan. Sonu yine hüsran. Her gün konuştuğum insanlar yapmacık gelmeye başladı. Sevmek ve sevilmeye olan inancım sanki azalıyor. Yüküm taşınmaz bir hale geldi.

       Ha tabi "ben pes ediyorum" cesareti zaten yok. Şimdi zaten batacağını bildiğim bir gemiye, kuşku durmaksızın giriyorum. Ellerim, gözlerim, dudaklarım ve tüm bedenim sanki isyan ediyormuşcasına hızla hareket ediyor.

Sonra sokağa çıkacağım tutuyor. Bir sürü samimiyetsiz adam. Yalandan yere gülen bir kasiyer, sanki ensesinde baskı yapan bir silah varmış gibi hareket eden bankacılar, Hep aynı sahte "merak ediyorum" içerikli mesajlar. Ne gerek var ki. İyiyim ben.

       Bu yazıyı da öylesine haftalarca bekletmedim. Yazdım ve kendime yabancı geldi yazdıklarım. Yeter denecek noktaya geldiğimde bir şeyler karaladım kağıtlara. Şöyle oturup saatlerce anlatmak istiyorum yaşadıklarımı. Ama olmuyor, yapamıyorum. Hayatıma hiç iyi bir dinleyici girmemiş gibi hissediyorum. 

       Mavi Bir Kız adıyla başladım aslında blog dünyasına. Yazdıklarım hep hissettiklerim oldu. Yaşadıklarımı anlattım hep. Bazen kurguladım. Aziz Bey çıktı karşıma. Baktım beni iyi dinliyor, saatlerce anlattım kendimi. Sonra en acı duyduğum anda Aşık Ahmet karakteri çıkıverdi karşıma. Sevdiği kadın Sajida'yı kaybetmiş ve kaybolmuştu Aşık Ahmet. Sonra ellerinde tek bir çatlak dahi olmayan, hep olmak istediğim karakter olan Matmazel var oldu. Kendim oldum sonra, DELİ karakteriyle ben de dahil oldum onlara. Beni saatlerce dinleyen ama iyileştirmek istemeyen Doktor çıktı karşıma. Daha iç dünyamda bir sürü karakter var. o kadar samimi karakter içinden sıyrılıp, normal olamıyorum.

       Karşıma çıkan herkes artık samimiyetsiz geliyor. Ya bir menfaat arıyor, ya da kendileri olmakta zorlanıyor. Bu işe kişisel blog adıyla giren bir sürü insan kar amacı güder olmuş. Ne yazık ki tanıdığım birçok insan da artık buna hizmet ediyor, kendi olmaktan korkuyor Büyük bir merakla sonunu bekliyorum. Evet çok güzel yazıyorsunuz, bu işin en iyisi sizsiniz, kendi isminiz veya  sizi anlatan bir alan adıyla, kişisel blog yazdığınızı iddia edip tanıtım yapıp duruyorsunuz. Okuyorum ben de. Devam edin ama "HAYIRLI PAZARLAR"

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski

İletişim