Aylardır sessiz bir ortamda kalınca sanırım bazı şeyleri göremiyor gözlerimiz. Bugün 2 Temmuz 2016. Günlerdir belki de haftalardır beklediğim özgürlüğüme kavuşma vakti. Boston'da bir psikiyatri kliniğinde gördüğüm tedavinin son bulduğu gün bugün. Bir takım korkularım var evet kesinlikle emin olduğum tek nokta Türkiye'ye geri döneceğim . Amerika'nın mükemmel imkanları ve alışılmışın dışında oldukça iyi eğitim sistemi umurumda değil. Artık üzerime yapışan bu korkudan sıkıldım.
Dışarının bunca şeye rağmen halen sıcak olması şaşırtıcı. Doktorumun halen endişeleri var. Ona göre bu kadar yol katetmem bile imkansızdı. Bana uzun bir süre insanlar ile samimi olmamı yasakladı. Büyük bir vedanın ardından zorla ikna edip çıktım doktorumun yanından. Eğer bir kadın olmasaydı beni sevdiğini bile düşünebilirdim. Neyse bu kadar geyik yeter sanırım.
Massachusetts'e ulaştığımda evimin sokağında bir kalabalık vardı. Zaten tek ihtiyacım bu törendi değil mi? Onca kalabalığı aştım ve herkesi görmezden gelerek daireme girdim. Kapıyı çarptım fakat Peter daha hızlıydı sanırım.
--Tanrı aşkına senin sorunun ne?
+ Peter bunu daha fazla zorlaştırmasan, ben Türkiye'ye dönüyorum.
Bu kadar zor olmasını beklemiyordum. Peter ile üniversitede tanıştık. Tam 2 yıl oldu. Sanırım beni sevdiğini sanıyor. Ama bana bu sadece onun kafasında kurup durduğu bir hayal ve boş zamanlarını değerlendirmek için bir eylem gibi geliyor. Doktoruma göre bu sahip olduğum güzel hastalığın bana bıraktığı bir miras sadece. Kimseye güvenim kalmadı.
Geceden beri eşyalarımı toplamak ile uğraşıyorum. Sanırım beni buradan kurtaracak şey yanıma hiçbir şey almadan gitmek. Yalnızca sırt çantam ve param.Farkettiğim diğer bir olay ise herkesi köpek gibi uyutan sevgili narkotik ilaçlar bende ters etki yaptı sanırım, artık hiç uyuyamıyorum. Günlerdir beni bir telaşa sokup duran bu durum giderek hoş olmaya başladı...
Sabah olduğunu zaten halen uyanıkken yanı başımda öten alarmımdan anladım. Artık gitme vakti geldi sanırım. Dün gece hiç uyumasam dahi kendimi dinç hissediyorum. Bilgisayarımı ve sırt çantamı aldım ve kapının önünde aslında başkası için bekleyen taksiye atladım ve hava alanına gitmesini söyledim. 25 dk sonra hava alanına vardığımda Peter oturmuş beni bekliyordu. Sarıldı ve saçlarımın kokusunu son bir kez içine çekti, ağlıyordu. Çok şey söylemek istiyordu fakat artık her şeye geç kaldığının farkındaydı.
--Eftalya seni seviyorum.
Sanırım beni sevmesini istemiyordum. Yüzüne neler olduğunu anlamamışçasına baktım. Çok şey söylemek istiyor bir yandan da kelimelerimi tüketmek istemiyordum.
+ Peter yeter sarılmayı kes artık, ben gidiyorum üzgünüm. Bir daha döneceğimi hiç sanmıyorum.Yaptıkların için minettarım. Bu arada adımı ilk kez doğru söyledin.
Gülümsedim ve oradan ayrıldım. Giderken istemsizce gözlerimden akan birkaç damlaya engel olamadım. ağlamak oldukça iyi geldi. Uçağa bindiğimde bir takım kuşkularım vardı. Bir de bir iki anormallik sezdim. Etrafa anlamsızca bakıyor ama bir çok ayrıntıyı yakalıyordum. Örneğin uçağa bindiğim andan itibaren sol el ile bardak tutan hostes sağ eliyle bardağı tutuyor ve diğer eliyle göz altı morluklarını kapatıyordu. Muhtemelen 20-25 yaşlarında, saçı orijinal sarı değil, sürekli olmayan morlukları ile ilgileniyor, eteğini düzeltmesi de cabası, profesyonel bir aptal aşık ve yakın zamanda aldatılmış, muhtemelen tanığını biri ile aldatmış, evli değil, dün gece çok ağlamış ve bu uçuşa uykusuz gelmiş. Farkedilme olasılığından korkuyor.
Tanrım yine başladım aynı şeylere. Kafamı toplayıp önümden bir dergi alıyor ve onu karıştırıyordum. Hostes gelip bir şey isteyip, istemediğimi sordu. İstemediğimi söyledim. Biraz yaklaşıp kulağına:
+Merak etme uykusuz olduğun belli olmuyor. Gözlerinde şişlik veya morarma da yok endişelenme.
-- Ama siz.. siz bunu nasıl bildiniz ki ?
+Uzun hikaye boşver, harika görünüyorsun.
Gülümsedi ve yanımdan uzaklaştı, muhtemelen aldatma konusunda da yanılmadım. Uçuş oldukça rahatsız edici ve uzundu. Türkiye'ye vardığımda hava limanına inişim ile bir korku tüm bedenimi sardı ve hayata ikinci kez başladığım canım ülkeme bir selam çaktım. Hayatın hakkımda yaptığı planlar beni ürkütüyordu.
Bölüm 1 Okunuyor
Bölüm 2 İçin