Evet Türkiye'ye hızlı bir dönüş yapmıştım ama hayatıma nasıl devam edeceğim hakkında pek bir fikrim yoktu. Derin nefesler alsam dahi içimde bir yerde, ulaşamadığım kadar derinde hep bir nefessizlik hissi kalıyordu. Hayatıma bir çeki düzen vermek ve yeniden başlamak için bir sebep arıyordum kendime.
İki hafta kadar kuzenimde kaldıktan sonra nihayet bir iş bulmuştum. Bir kitap kafede garsonluk yapacaktım ve şimdilik beni idare edecek bir maaşa da sahip olacaktım. Aslında yıllarca çalışmış ve her işi yapmış biri olarak, çok zor olmayacaktır garsonluk. Günlerdir arayış içinde olduğum ev mevzusu da çözüme kavuşuyor gibiydi ve kalacağım evi gidip görmek için sabırsızlanıyordum.
Ev 1+1 gayet ferah bir evdi haliyle beğendim ve hiç kuşkusuz tuttum evi. Taşınmam da hiç sürmedi, zaten 2 parça eşyam vardı. Eve her geçen gün daha da ısınıyordum ama sanki bir şeyler eksik gibiydi. İnsanlar doya doya yazın keyfini çıkarırken ben iş ev arasında mekik dokuyordum.
Her gün düzenli olarak sesli mesaj gönderen Peter da artık mesaj göndermiyor, yaşayıp yaşamaması büyük bir merağın içine sürüklüyordu beni. Zamanın asla kendimi affetmeme izin vermeyeceği şeyler yaşadım. Bunu bazen bir deneyim, bazense lanet bir şanssızlık olarak görüyorum.
06 Temmuz 2016: İlk Karşılaşma
Bazen hayat size "al bakalım aşka inanmayan salak, öyle bir aşık ol ki aklın seni sana getirmesin" der. Benim de olayım buydu aslında. Taki onu görene kadar. Aslında öyle pek bir yakışıklı değildi ama zeki bir adamdı. Biraz zaman sonra karşı komşu olduğumuzu öğrendim. Kapı deliğinden baktığımda gözlerinin içi gülüyor sanırdım. Ama ilk karşılaştığımızda olay öyle değildi aslında.
Sabah çöpü çıkarmak için kapıdan çıktığımda, aynı anda onun da kapıdan çıkıyordu. Bir an hem kaynaşma olsun diye hemde yeni insanlar tanımayı sevdiğimden seslendim.
+Günaydın!
--Günaydın sağol.
+Ya internet aldım fakat kurulumunu yapamadım, anlar mısın bu işlerden?
--Evet bilişim okuyorum. Müsait bir zamanda gelip bakarım.
Konuşma biter bitmez hızla uzaklaştı. Sırf tanışmak için yıllarca öğrendiğim her şeyi hiçe saydım. Sonrasında ne mi oldu? Hiçbir şey. Akşam hemen geldi ve internetin kurulumunu halletti ve haftalarca benimle konuşmadı. Bende tabi biraz onu araştırdıktan sonra farklı biri olduğunu anladım. Evde internet siteleri yapıyor ve hiç odasından çıkmıyordu. Belki de farklı oluşu biraz dikkatimi çekmişti.
Bir gece hiç beklemediğim anda mesaj attı. Numaramı nereden bulduğunu bile sorgulamadan konuşmaya başladık. Bir araya geldiğimizde hiç konuşmazdık ama iş mesaja gelince saatler geçerdi üzerinden. Hayatım giderek karmaşa içine giriyordu ve inanmadığım aşka ve sevgi olayına dahil olurum diye çok korkuyordum. Hayatım asla planladığım gibi gitmiyordu.
O akşam merdivenlerde karşılaştık. Yine benimle konuşmuyor ve göz göze bile gelmiyordu. Başlarda utangaçlık gibi gelse de bu durum beni artık rahatsız ediyordu, bu nedenle yazdıklarına cevap vermedim. Hatta tamamen mesaj atmayı kesmiştim. Aramızda toplasan 2 dk yoktu ama kalplerimiz arasında sanki kilometreler vardı.
O gece yine bir şeyler oldu. Yine uyuyamıyordum. Farkında olmadan elimi çimdiklemişim hafif bir morarma oldu. Siyah ve yüksek duvarlar üzerime doğru geliyordu. Hatta neredeyse ellerine bulaşmış karanlıkla beni boğuyorlardı. Sonunda daha fazla dayanamadım yataktan kalkıp ışıkları açtım. Ağlamaya başladım. Daha fazla ve daha fazla... Bir süre sonra çığlık atmaya başladım ve ağlamam devam ediyordu. Kafamı önüme eğmiş çığlık atmaya devam ederken sıcak bir bedenin bana sarıldığını hissettim. O an kim olduğuna bile bakmak istemedim O olduğundan o kadar emindim ki. Kapımı kırmasaydı daha masrafsız olacaktı ama yine de yanımda olduğu için mutluydum.
O gece hiç bırakmadı beni. Zaten sadece o gece bırakmadı beni. Dizlerine başımı koymuş anlamsızca odayı izliyordum ve O saçlarımı okşuyordu. Parmakları saçlarımda gezdikçe huzur buluyordum. Yine ağlıyordum ama akan damlaları silme ihtiyacı bile hissetmeyecek kadar huzur doluydum. Ben o gece ki kadar sevilmedim kimse tarafından. Ama yalnızca o geceki kadar...
Bölüm 1 İçin
Bölüm 2 Okunuyor