Mavi'ye Sorun 1: Sorularınızı Yanıtladım

sorular ve yanıtlar, kişisel blog, bir deli mavi, gece, mavi


        Herkese merhaba mavi kelebekler. Birkaç gün evvel yeni bir seriye başladığımı söylemiştim. Şimdi ondan biraz bahsedeyim. Ara ara yapacağım ve bunu sosyal ağlarda duyurarak #maviyesorun hashtagi ile veya herhangi bir yolla bana sorduğunuz sorulardan seçki yaparak blogumda bu soruları yanıtlayacağım. Görmeyenler için bir sonraki seri ile buluşuruz umarım. Sağ olsunlar 43 soru olduğu için aralarından seçerek ve bazılarını birleştirerek 10 soruya yanıt vereceğim. Hadi başlayalım.

            1- Bir deli mavi nedir? Ne amaçla yazılar yazıyorsun? (whatsapp)

        Bir Deli Mavi, kişisel deneyimlerimin, okuduğum kitapların, yaşadığım olayların ve bazen yaşayamadıklarımı anlattığım kişisel bir blog sitesidir. Ne amaçla yazdığıma gelecek olursak hiç bir kar amacı gütmeden, sadece kendimi anlatmak istediğimde ve beni artık yabancılar dinlemeli dediğimde yazmaya başladım. Ve halen aynı amacı taşıyorum. Ayrıca reklam paylaşmayacak ve tanıtım yazısı yazmayacağım. Rica ediyorum mail atmayın artık. Bir şeyi kendim kullanmıyor veya bir işi kendim yapmıyorsam, beni hiç sebepsiz dinleyen sevgili mavi kelebeklere nasıl olurda tavsiyede bulunurum.

            2- Bu kadar dertli ve duygusal yazıları yazmana sebep olacak bir şey yaşadın mı hayatında yoksa içinden gelen şeyler mi? He bir de neden mavi, gözlerin mi mavi? (instagram DM)

        Çok fazla şey yaşadım sanırım. Bir bataklığa defalarca battım ve aynı şekilde tekrar çıktım, hatta bu aralar yine batıyorum da diyebilirim. Çocukluk arkadaşımı kaybettim, sevdiğimi sandığım adam tarafından kırıldım, sevgiye ve daha birçok değere olan inancımı kaybettim. Beni asla anlamayan bir çevre ile yaşamaya zorlandım. Ve çareyi yazmakta buldum. Çok fazla şey sığdı 22 yıllık hayatıma. Bu arada gözlerim ela. Mavi diyorlar çünkü şu lanet bedenim umut etmekten hiç bıkmıyor. Soru için teşekkür ederim

            3- Sevgili Semanur kızım, ismini sana kim koymuş? (biricik Ece ablam)

        Şimdi daha önce anneme sorduğumdan emin olmadığım için bu soruyu yanıtlamadan önce onu aradım. Canım babaannem benim doğduğum günü çok görmek istemiş. Daha annemin karnında iken çok severmiş beni. Sonrası tabi malum, benim doğumumu göremeden göçmüş. Ben de hiç görmedim onu ama çok seviyorum. Dedem ile aşklarını, onun için dedemin hastanelik ettiği adamları bilmeyen yoktur. Kısaca adımı babaannem koymuş. ♥ Soru için teşekkür ederim ablam ♥

            4-Yaşın kaç?, Nerelisin? Ailen yaptıklarını destekliyor mu?(instagram DM, Facebook Messenger)

        Aslında birkaç sorunun birleştiği bir soru kendisi. Öncelikle 22 yaşındayım. Daha doğrusu temmuzda 22 olacağım. Aslen Ordu'luyum fakat köken farkı var. Laz damarına sahibim. Hem çok inatçı, hem de sinirliyim. Ailem başta biraz kendimi kaybettiğimi düşünse de şuan destekliyor. Yani sanırım destekliyor. Bunu hiç sormadım.

            5- Gece, Aziz Bey, Aşık Ahmet, Deli ve Doktor karakterleri gerçek mi? (blogger iletişim formu)

        Alında bu soruyu samimi olduğum bir blogger sordu. O halde bana da yanıtlamak düşer. Aziz Bey 2012 yılında günlüğüme yazmaya başladığım hayali bir karakterdir.Başlarda bir hayalle yaşadığım için bana çok kızan dostlarım olmuştu. Ve hiçbiri yanımda değil şuan. Fakat Aziz Bey hep benimle.
    Aşık Ahmet aslında yazısını yazdığım anda oluşan yeni bir karakter. Kendisi bana çok benzer ve sevdiklerinden vazgeçemez.  Sajida onun hayatta olmayan ama hayatının kadını olan biri.
    Deli ve Doktor tiplemesi de uzun zamandır benimle. Orada var olan Deli aslında iç dünyamı en çok yansıtan karakter. Doktor ise hep onun yanında ama iyileşmesini istemiyor. Çünkü onu ve muhabbetini seviyor.
    Gece karakteri ise 2016 Mayıs sonlarında hayatıma girmiş. Hayali olmayan tek karakterim. Mavi rengi ve maviyi sevmeyen, şiir okumayan, çay içmeyen, bolca kahve tüketen bir karakter. Çok sinirli ve asla dinlemeyen yine de mavinin, gölgesine izin verdiği tek karakter. Tabi yavaş yavaş yazdıklarından sıyrılıyor bu karakter. Farkında bile olmadan. Tabi tamamen kopması imkansız.

            6- En sevdiğin 3 şarkı nedir? Ve neden ? (twitter)

        Bu soruyu soran arkadaşımızı hiç tanımıyorum ama çok güzel bir soru teşekkür ederim. En sevdiğim şarkıları bölmek istemezdim ama ilk 3 yapacak olursam ne olurdu yazayım madem. Tabiki ilk olarak: Grup Vera- Ziyan Bey, Sükut Hanım, bana aslında anlam katan ve sükut hanım gibi hissettiren bir şarkı olduğu için çok seviyorum. İkincisi: Yunus Emre Kayaoğlu- Beklemek Zor Geldi Sana, bu şarkının da sözlerini çok fazla sevdiğim için bol bol dinliyorum. Mesaj veriyor herkese valla. Üçüncüsü ise: İkiye On Kala:Sonra Kül Tablasında T-Yer Arıyorsun. "İnsan ağlıyor da konuşamıyor, her şeyi herkese anlatamıyor" diyor ya şarkıda bitiyorum ben ya. Yüreğime dokunuyor resmen.

            7- Kendini nasıl bir yazar olarak görüyorsun? (linkedln, instagram DM, Whatsapp)

        Sanıyorum ki bu soru en az dört-beş kez soruldu. O halde kendimi eleştireyim biraz.  Ben sıradan yazılar yazan, sıradan bir hayat yaşayan, yazdıklarım ile yaşamak isteyen, kalabalıktan hoşlanmadığı gibi kalabalık kelimeler kullanmayan, mavi rengi sevdiğim için maviyi yazdığımı söyleyenlere oturup hayatımı anlatacak kadar deli olan bir kimseyim. Yazar demiyorum da, karalayan diyorum daha çok kendime. Çevremdekiler muhabbetimin iyi olduğunu söylerler. yazdıklarımın da tabi. Ama babam yazdıklarımı öyle çok da beğenmez. Çok iyi eleştirir, bazen yerden yere vurabiliyor beni. Öyle işte neyse...

            8-Hobilerin var mı? Çok gezer misin? (instagram DM)

       Bu iki soruyu da birleştirdim çok fenayım yaaaa. Neyse evet herkes gibi benimde hobilerim var. En önemlisi de şudur ki delilik derecesinde kitap okuyorum. Bu ara Türk Edebiyatına sardım demeliyim. Çok iyi yazarlar var bence. Yeniler de bir harika gerçekten. Fakat biraz popüler olunca okumak gelmiyor içimden. Örneğin Emrah Serbes'in samimiyeti için okurken, baktım epey okunuyor, popülerlik başlar ve mavi çekilir. Maalesef okumak için aldığım bir kitabını elime almak bile gelmiyor içimden. Hakan Günday ve Ali Lidar bu ara favorim. Bu arada mavi kelebekler, sevgili DEEP TONE'un yeni kitabı ""GÜNESÜRGÜN"" çıktı ve bu ay ki idefix.com alışverişimin eşsiz bir parçası oldu. Sabırsızlanıyorum okumak için.
      Ve hayır çok gezmem, daha çok üye olduğum birkaç derneğin buluşma vs. işleri olunca çıkıyorum evden. Bir de denizi özleyince. Buna çok denmez herhalde.

            9- Şuan hayatında biri var mı? Ya da sevdiğin biri? (instagram DM)

        Bu sorunun kaç kez sorulduğunu cidden hatırlamıyorum. Normalde yazmayacaktım ama çok fazla sorulduğu ve herkesi es geçmemin saygısızlık olacağını bildiğim için cevaplayayım. Hayır hayatımda kimse yok. Fakat deli gibi sevdiğim birisi var. Ne kadar imkanlıdır bilinmez tabi. Olsun...

           10- Neden soru sorma etkinliği yaptınız, amacınız ne? (tumblr)

        Senin amacın ne lan der gibi olsa da soran kişiyi tanıdığım için pek fazla alınmadım. Böyle bir etkinlik yaptım çünkü bu etkinliği başlattığım gün dağılmış haldeydim. Kafamı acilen boşaltmam gerekiyordu. Ben de öyle yaptım.  Gelen mesajları okurken bir de baktım ağlamam kesilmişti. Ama amacından çok, tatlı diyaloglar oldu diyebilirim. Biraz kafam dağıldı ve yazı yazma hevesimin artması da cabası.


        Sevgili mavi kelebekler sorularınız için çok teşekkür ederim. Çok eğlendim yazarken. Umarım sizler de okurken eğlenirsiniz. Hepinize mutlu günler. Sevgiler saygılar.


Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski

İletişim