Kahramanlar Vardiyalı Çalışır

baba, babalar günü, kahramanlar vardiyalı çalışır, baba sevgisi


        Gerek bugün, gerekse geçmiş günlerde  "yaaa bu nasıl hayat" diyenler bitmiyor maalesef. Nasıl bir hayat ki gerçekten? İstenilen dünya ne daha doğrusu? Sanırım tüm insanlık bu konuyu araştırırken heba oldu. Benim dünyamda olaylar az biraz farklı galiba. Benim buralarda kahramanlar vardiyalı çalışır. Evet evet vardiya...

        Durun hemen öyle tepki vermeyin. Batman elinde çantası ile bürosuna, süperman tebdili kıyafeti ile şirketine gitmiyor tabi. Söylemek istediğim şeyler epey farklı. Aslında konu şu ki; bir fabrikada işçi olarak çalışan, az maaşa sesini çıkarmadan ailesi için elinden geleni yapan kahramanlarımızı kastediyorum. Yani babalar...

        Benim kahramanım da vardiyalı çalışır. Her ne kadar aramıza  kilometreler girse de, onun en ufak surat asışı benim gözlerimden kan akmasına sebep olur. Babamdan bahsediyorum yahu. Onun benim için yaptıklarından ve benim onun için yapacaklarımdan. Ben hayatıma dört elle sarılma sebebimden bahsediyorum. Herkes seviyordur babasını, onlarında evlatlarını sevdiği gibi. Bazen sevgisini gösteremiyor tabi babalar ama her baba sever kanından olanı. Hatta kanından olmayanı bile.

        Benim kahramanım vardiyalı çalışır. Elleri çatlaklar ile dolu. Her çatlağın bir hikayesi vardır. Her hikayenin de bir kaybedeni. Yani her çatlak aslında bir kaybediştir babam için. Onun ailesini düşündüğü kadar kimsenin beni düşüneceğine inanamam ki. Şimdi omzuna yaslanıp kırıldığım ne varsa anlatmak isterdim, onu da yapamıyorum. Büyüdüğümü ve ağlamak için geç olduğunu söylüyorlar.

        Ben senin omzuna başımı bir koysam var ya üfff, ne gözyaşları akar. Acıklı romantik aptal bir film misali ağlatırız bir kesimi. Ama ne savaş anıları, ne askerlik, ne de küçüklük anıları... Ben hepsini dinlemeyi reddettim. Sen de anlatmayı kestin zaten. Tüm gün akan terine karşılık bir havlu uzatmadım sana. Affet baba...



Yorumlar