Merhabalar
Bu aralar birbirinden çok farklı kitaplar okuduğumu fark ettim. Bunu biraz bilinçli yapıyorum çünkü kitaplığımda farklı türlerden okunmayı bekleyen bir yığın var. Hazır bu dönem boş vaktim var dedim doyasıya okuyayım. 1984 sonrası kafamı hafif bir şeylerle dağıtmak istedim ve elime Bridget Jones'un Günlüğü geçti.
Aslında bu seriyi okumak hiç aklımda yoktu. Benim gibi bir kitap kurdu olan teyzem seriyi toplu alıp okumuş. Geçenlerde, 'mutlaka oku' diyerek kitapları kucağıma verince ben de merak edip seriye başlayayım dedim. İyi de oldu aslında. Tam romantik-komedi kıvamında ve sizi hiç boğmayan bir anlatımı var.
Ortada belli bir kurgu yok aslında. Bridget Jones, 30'lu yaşlarında ve hala bekar olan bir kariyer sahibi genç kadındır. Ülkemizde de aşina olduğumuz gibi 'evlilik' baskılarına maruz kalmaktadır. Ama onun aklı hala beş karış havadadır. Bkz; bu ben oluyorum. 22 yaşında olmama rağmen 'eee birileri yok mu hayatında, üniversitede hiç mi olmadı' gibi sorulara maruz kaldıkça, 'hayır kimse yok hayatımda, oldu ama istemedim, ay ben kariyer yapacağım evlilik ve çocuk bana göre değil' diye sıvışmaya çalışıyorum. Yani bu baskı neden yapılır bilmiyorum. Bekarım ve süper mutluyum. Genelleme yapmak istemiyorum ama şimdiki dönemdeki erkeklerin kısıtlamalarını, kıskançlıklarını ya da sorumsuzluklarını çekmek istemiyorum. Sevmeyi seven biri olarak bile artık gözüme birine kestirip dede soyuna kadar derinlemesine bir araştırma yapmıyorum artık. En son göreceğimi gördüm ve şimdi kendi halimde memnunum. Bridget Jones da böyle düşünüyordu ki hayatı birden karman çorman oldu. 😃 Çok komik bir anlatımı var. Bazen daldan dala atlıyor ama dediğim gibi ortada bağlantılı bir kurgu olmadığı için bu göze batmıyor. Bizim PuCCa tarzında bir seri olmuş. Hatta onun yabancı versiyonu bile diyebilirim. Tek fark, bu yazarın bir kurgusu. Yani gerçek hayatından da alıntılar yapıyor olabilir, bilemedim.
(Eski sevgilisi ve onun yeni kız arkadaşından bahsederken...) "Umarım ikisi de obez olur da vinçle camdan çıkarmak zorunda kalırlar."
Neyse. Tam zaman öldürmelik, çerez bir kitap olmuş. Bayıldım, hastası oldum diyemem ama hafif bir şeyler okumak isteyenlere öneririm. Seriye devam edeceğim. Okurken illaki Bridget'tan kendinize ait bir şeyler buluyorsunuz. Mesela ben de onun gibi yediklerime çok dikkat ederim, hiç üşenmem kalori hesabı yaparım, tatlıyı aşırı kaçırınca vicdan azabı çekerim, kendime bir şeyi yapmayacağıma dair söz verip diğer gün dayanamayıp yaparım, erkekler konusunda hep yanlış kapıyı didiklerim falan filan. O yüzden Bridget Jones'u çok sevdim ve sıradan bir konusu olmasına rağmen okumaya devam edeceğim. Size de öneririm. 👀
Kocaman sevgiler, öpücükler: Jane