Haberler

Yaz tatilini bitirip eve gelişimiz 3,5 hafta, okulların açılmasının üzerinden 2,5 hafta geçti ama bana 2 ay geçmiş gibi geliyor. Ne kadar yoğun olduğumuzu unutmuşum.

Kızım bu yıl 4. sınıfta (tr karşılığı 2) ve artık sisteme iyice alıştık. Her yıl öğretmenleri değiştiği için bu yıl da öğretmenleri değişti ama sınıf arkadaşları aynı kaldı. Buradan mezun olana kadar taşınma gibi sebeplerle gelip giden birkaç çocuk hariç sınıf arkadaşları hiç değişmeyecek. İki öğretmeninden biri, daha önce birinci sınıfta da öğretmeni olmuştu ve çok seviyordu. İkincisi okulumuza yeni gelmiş ispanyol kökenli suzanne, kahverengi saçlı masmavi gözlü ve kısa boylu ( yarabbi şükür nihayet boyuma yakın bir öğretmen, hollandalıların çoğu aşırı uzun)  çok tatlı ve genç bir bayan. Onu da sevdi ve ben bir ohh çektim. Öğretmeni sevince gerisi kolay.

2015 doğumlu oğlum geçen ocak ayında doğumgününden bir gün sonra okula başlamıştı. Hollandalı çocuklar 4 yaşını doldurdukları günün ertesinde başlıyorlar. Ancak eğer doğum günü tatile denk gelmişse tatilden sonraya kalıyor. Ve 1 ocaktan 31 aralığa kadar aynı yıl doğmuş çocuklar aynı sınıfta oluyor. Tabi aralarında neredeyse bir yaş olduğu için yılın son bir iki ayında doğanlar kişisel gelişimlerine bakılarak sınıf atlatılıyor veya atlatılmıyor. Şimdi oğlum geçtiğimiz ocak ayından okulların kapandığı temmuz ayına kadar 1. Sınıf olarak kabul edildi ancak bu yıl tekrar 1. Sınıf olarak kaldı. 2014 doğumlu olanlar ise 2. Sınıf oldular. İşin tuhaf yanı, mesela çocuk aralık sonunda doğmuş ama tam o sırada 2 haftalık bir christmas tatili olduğu için, tatilden sonra ocak ayında okula başlamış olsa bile (ki oğlumla aynı zamanda başlamış oluyor) o 2. Sınıfa geçiriliyor. Sırf 2014 doğumlu diye. Fakat asıl mesele 2. sınıftan 3. sınıfa geçerken ortaya çıkıyor. Bu aralık doğumlu çocuklar bazen üçüncü sınıfa geçirilmeyebiliyor. Çünkü üçüncü sınıfta okuma yazma öğrenilecek ve bir çok motor becerisinin gelişmiş olması lazım. Benim oğlan bu yıl yeniden 1. sınıfı okumasaydı da 2. ye alınsaydı, eğer hazır değilse iki kere 1 okumak yerine iki kere 2 okusaydı diyorum ama, bakalım gelişmeler neyi gösterecek. Çünkü zaten okulda 1 ve 2 sınıflar bir arada karışık bu yüzden. Kolayca 2. sınıf müfredatına geçebilir. Zaten sürekli aynı ortamdalar. Belki bir ihtimal sınıf atlayabilir gibime geliyor çünkü bilişsel açıdan seviyesi yeterli. Geçtiğimiz yılın sonundaki raporuna göre tek geliştirmesi gereken sosyal becerileri (bizimki aşırı utangaç), onları aşarsa geçiş yapabilir gibi söylenmişti. Ben şahsen “oğlum çok akıllı geçsin teyzesi” kafasında değilim, onun için ne iyi olacaksa o olsun elbette ama neredeyse 3 kere aynı sınıfta olursa sıkılacakmış gibime geliyor. Du bakalım zaman ne gösterecek.

Evet oğlum, hayatındaki değişimlere direnç gösteren bir çocuk. Kaba tabirle evden çıkmak bilmez, çıkınca gelmek bilmez. Yaz tatilinde evde olmaya alışınca okula yeniden başlamaya da direnç gösterdi. Onun sınıfı ve öğretmenleri değişmedi (normalde 1/2 sınıflarda öğretmen değişmiyor ama kızımın şansına hepsinde değişmişti).  Buna rağmen okula gitmek istemiyor, utanıyor, çekiniyor. Fakat bu yıl önceki yıla göre adapte olma süresi kısaldı. Bu da bir umut tabi.

Çocuğun karakteri böyleyse yüzde yüz değiştirmek mümkün değil diyor uzmanlar. Belki biraz hafifletilebilir. Sene sonundaki raporunu konuşurken öğretmeni bu yönde uyarmıştı. Evet belki tamamen rahat olmayacak ama, sağlıklı bir okul hayatı için öğretmenleriyle ve arkadaşlarıyla iletişim kurması lazım dedi. Biz de bu yönde onu teşvik edecek girişimlerde bulunduk. Önceki sezonda istediği judo kursuna yazdırmıştık ancak 4 haftalık deneme dersinde bile o çekingenliği kıramadı ve aşırı ağlayınca bırakmıştık. Bu sezon, küçükken gittiğimiz müzikli oyun grubundaki öğretmeni kleuter theater (4-5 yaş için tiyatro) tavsiye etti bu çekingenliğini atması için.  İki hafta üstüste deneme dersine gittik ve ilkinde zorla soktuğumuz Novacım ikinci hafta isteyerek gitti (alışma süresi kısalmış demek ki) ve çok sevdi şimdi ona devam edecek. İnşallah olumlu katkıları olur bu dersin. İlk derste ben de sınıftaydım ve izledim, resmen bayıldım. Öyle güzel şeyler yaptılar ki.

Yine geçen yıl boyunca alışma süresinin iki ay kadar sürdüğü futbol derslerine gitmişti. Bu derslere babasıyla katılıyorlar ve gerçekten oldukça iyi beceriler kazandırdı. Neden spor olarak futbol derseniz, babası seçti derim :)) Şaka bir yana eşim futbolu gerçekten iyi bilir (sadece bedensel açıdan değil sosyal ve mantıksal faydalarını da göz önüne alarak oğlumuza uygun olacağını düşündü. Gerçekten top hakimiyeti olsun, şutları olsun oldukça iyi öğrendi. Fakat ayrıca bu derslerde bir iletişim de mevcut. Daire olarak oturuyoruz diyor eşim (çocuklar ve ebeveynler) sonra öğretmen yapılacak hareketi anlatıyor, sonra dağılıp o hareketi yapıyoruz ve bu 5-6 kez tekrarlanıyor diyor.  Bu yıl yine başladılar ve grupta ondan başka tüm çocuklar yeniymiş. Novacım artık tecrübeli olduğu için öğretmeni şu hareketi göster İr misin diye onu ortaya çıkarıyormuş ve diğer çocuklar da ondan sonra yapmaya çalışıyormuş. Ve tabi ki acayip gururlanıyor. Fakat onun için herkesin ona bakması, kalabalık önüne çıkması büyük başarı. Böyle böyle çekingenliğini hafifletecek umarım. Kızım ise tam tersi. Kalabalıkta ön plana çıkmaktan çekinmez, gösteriler yapar ama o da bazen yabancılarla bire bir konuşmaya çekinir. Ona da küçük görevler vermeye çalışıyorum aşması için.

Helo’cum bu yıl ritmik jmnastiğe profesyonel olarak devam edecek (hatta başladı). Haftanın iki günü akşam 5-8 arası üçer saat antreman yapıyor. Yine junior kategorisinde yarışmalara katılacak.  Bundan başka artık sonlarına yaklaştığımız yüzme dersine devam ediyor ama c diplomayı alınca bitecek. Oğlum ise A diplomaya yeni başladığı için yüzme okuluna gidişlerimiz tabi ki bitmeyecek. Bundan başka kızımın, 4-6 yaş arasında aldığı piyano derslerine devam etmesini istiyorduk çünkü geçen yıl ara vermişti (hem okulda okuma yazma öğreneceklerdi hem de 20 hafta binicilik derslerine gitmişti, yüzme ve jimnastik devam ediyordu, birini çıkarmıştık bu yüzden). Hayatında bir spor ve bir müzik olmasını istiyoruz çocukların. Fakat helo bu yıl artık piyano istemedi ve yeni maceraya atıldı. Bundan böyle müziğe keman ile devam edecekmiş hanım kızım :)) İki farklı okulda toplam üç ddneme dersine girdik ve birine karar verdik. Yakında ona da düzenli olarak gitmeye başlayacak.

Bana gelecek olursak bu çılgın programın içinde kendime yer açmaya çalıştım ve 2 +1 sabah olan hollandaca derslerimi (2 online ders 1 konuşma dersi) 1+1 e indirdim. Bir akşam gittiğim yoga dersleri sona erince, kolumun rahatsızlanmasından sonra gittiğim fizyoterapi + spor merkezinin spor salonuna üye oldum. Her gün neredeyse her tipte yoga dersleri var (önceki dersim sadece hatha yoga idi) ve tabi diğer fitness türleri ve pilates dersleri de. Henüz bir pilates, bir hatha yoga ve bir de vinyasa yogayı tecrübe ettim. Daha mindfullnes ve club yoga diye iki çeşit var onları da deneyeceğim ve haftamın iki gününü bir pilates bir yoga olarak sabitleyeceğim. Bunun dışında artık iş hayatına atılmayı istiyorum, yaz tatilinde yüksek lisans ve doktora diplomalarımı aldım, cvmi düzenledim, iş fırsatlarını kolluyorum ve kendime bir gelecek planı çizmeye uğraşıyorum. Bakalım hakkımda hayırlısı.

Bu üç buçuk haftada 2 misafir ağırlaması, bir jazz festivali, bir okul gezisi, bir kızkıza rotterdam gezisi, bir kahvaltı buluşması, bir akşam pikniği, bir evlilik yıldönümü kutlaması da sıkıştırdık :) Bu hafta sonuna kadar da iki doğum günü partisi ve komple mutfak değişimi var. Hadi bana kolay gelsin:))


Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski

İletişim