Ritüel insanıyım ben. Bazı şeyleri tekrarlamaktan bırakın bıkmayı; zevk alır, huzur bulurum. Say say bitmez bunlar. Mesela yurdumun her köşesinde “kahvaltı kafeleri” pıtrak gibi yayılmadan yıllar yıllar öncesinde severdim “Kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı ” şiirini. Hoş şimdilerde bu dizeleri pazarlama panolarında görünce içim sızlıyor sızlamasına ama “kahvaltı” benim vazgeçilmez ritüellerimden biridir mesela. Pazar günü geniş kahvaltı yapmazsam ertesi haftam kötü geçer. İsterim ki küçük küçük tabaklarda çeşit çeşit reçeller olsun. 2021’de de olsun, 2088’de de olsun.
Akşamları eve dönerken köşede bakkal Ali Abi’yi görmek, iki farklı uçtaki siyasi görüşlerimiz nedeniyle atışıp sonra da “Aman yaa, komşuyuz biz” diyerek gülümsemek mesela! Bundan sıkılmam hiç, aksine içime huzur verir bu rutinimiz.
Ne bileyim yeni yılda sevdiklerime kartpostal göndermek, çalışırken hep aynı müzikleri dinlemek, akşamları güzel bir film izlemeye “Bu sefer kesin sonunu getireceğim!” diye başlayıp sonrasında uyuyakalmak… Her gün aynı saatte kahvaltı etmek, pazar günleri blog yazmak için erkenden uyanmak…
Bazı ritüeller sonradan girdi hayatıma, bazıları ise kendimi bildim bileli var(DI)
Ey 2021, lütfen özlediğim güzel ritüellerimi geri getir! Ne kadar kıymetli olduklarını onları kaybedince daha çok anladım. Sen de beni anla, yani bir zahmet anlayıver…
Mesela kış başlarken yine saatleri geri alalım, sonra ablam beni o gün arayıp, ”Saatini geri almayı unutma ha!” desin. Her seferinde “Bir keresinde nasıl da unutmuştun da işe gidememiştin.” hikayesini anlatıp kahkaha atsın. Bense içimden “Öyle bir şey olmadı ki” diye sessizce gülümseyeyim ama çaktırmayayım. Artık yok bu basit ama -bir o kadar da huzur veren alışkanlığımız. Şimdilerde kışlarımız hep karanlıkta geçiyor ve kimseler “Saatleri geri aldım, alarmın kafası karıştı!” bahanesiyle işe geç kalmıyor! Yap bir güzellik be 2021! Bu sene saatleri ileri-geri alalım, varsın insanların bir günlüğüne kafası karışıversin. Azıcık eğlenelim; bu vesileyle ana haber bültenlerinde bir günlüğüne de olsa siyasilerin saçma tartışmaları falan filan yerine saatlerin ileri/ geri alınması nedeniyle yaşanan komik durumlar yer alsın.
Böyle basit bir konuda kırmazsın ha beni! Hem şu an yenisin, dinamiksin, enerjin yüksek, gençliğin var!
Her sene yılbaşı öncesinde “Milli Piyango” alıp hayal kurardım. Ertesi gün de bakardım o bilete ne çıkmış diye! Bu sene bu ritüelim de bitti ne yazık ki! Satıldı “ Milli Piyango” İtalyanlarla ortak birilerine. Adı da Sisal mı ne oldu. Bilet fiyatları arttı doğal olarak, özelleşme bu boru mu! Benim hayallerimi değil, kasaya ne kadar kalacağını düşünecek elbette! Hiç görmedim bu sene bilet, ama galiba tipi de değişmiş, kazı kazan gibi olmuş diyorlar! Ee, tasarruf tedbiri gereği boyutu da küçülecekti, ya ne olacaktı!
Eh be 2021, Milli Piyango ritüellerimizi de geri ver bir zahmet!
Yeri gelmişken söyleyeyim. Senelerdir türlü bahanelerle yapılmayan Eurovision Şarkı Yarışması ritüelimi de geri vermeni önemle rica ediyorum canım kardeşim 2021. “Hakkımızı yiyorlar” tartışmalarını bile o kadar özledim ki! Çünkü o tartışmalarda bir “Milli Ruh” vardı, kazansak da kaybetsek de tek yürek olabiliyorduk. Şimdilerde öyle mi, milli bir felakette bile bir araya gelemiyoruz. (Buraya üzgün surat emojisi koyasım geldi; ama TDK’ya yürekten bağlılığım buna elvermediği için bağrıma taş basmayı tercih ettim)
2021, canım ciğerim, ne olur kaybolan ruhumuzu geri ver!
Tiyatro bileti kuyruğuna girme ritüelimi, haftada bir tiyatroya gitme ritüelimi, kitapçıları dolaşma ritüelimi, yaz tatili için günlerce yer bakma, otel yorumu okuma ritüelimi,…vb.
Anladın sen, yorma beni daha fazla, koy işte eksilenleri yerine…
Bu arada sakın ola ki giden 2020 gibi bu isteklerimi yanlış anlayıp hata yapmayasın! Sadece ben değil, benim gibi pek çok kişi “Ritüelleri özledik” derken “İbo Şov yeniden başlasın”ı kast etmemiştik! Güzel ritüellerimiz bir bir yok olurken 2020 nereden bulup da ısıtıp getirdi İbo Şov, Serdar Ortaç falan filan tipleri. Sen sen ol 2021, bak canım, -bak altını tekrar çiziyorum- sadece güzel ritüellerimizi geri ver, bırak eskide kalsın o gereksiz şeyler !
Bir de hayal kurma özgürlüğümü geri ver 2021, ruhsuzluğu at üzerimden. Ne diyorlar; evet “Öğrenilmiş Çaresizlik” mi ne, işte onu yok et canım kardeşim.
Senden umutlu, mutlu, sağlıklı, zengin ve güzel bir 356 gün bekliyorum.
Sevgiyle canım, hadi çalış bakalım, yüzümü kara çıkarma!